Skip to main content

WhatsApp Chat Button

Kyzikos Neden 270 Farklı Sikkeye Balık Koydu?

Antik nümizmatik dünyasında, bazı şehirler kendilerini tek bir güçlü sembolle ölümsüzleştirmiştir: Atina'nın baykuşu, Aegina'nın kaplumbağası ve Efes'in arısı gibi. Ancak hiçbir şehir, bu marka kimliğini Mysia bölgesindeki Kyzikos kadar tutarlı ve sanatsal bir çeşitlilikle birleştirememiştir.

MÖ 6. yüzyıldan itibaren yüzlerce yıl boyunca Kyzikos darphanesinden çıkan her bir elektrum sikkenin üzerinde, ana tasarım ne kadar değişirse değişsin, değişmeyen tek bir imza vardı: küçük bir orkinos (ton balığı) figürü . Peki, antik dünyanın en önemli ticari para birimlerinden birinin üzerine bu mütevazı balığı koyma ısrarının ardındaki sır neydi ve bu durum bize şehrin kimliği hakkında ne anlatıyor?

Bu sorunun cevabı, Kyzikos'un coğrafyasında ve ekonomisinde yatmaktadır. Propontis (Marmara Denizi) kıyısında stratejik bir konuma sahip olan şehir, her yıl Karadeniz ile Ege arasında göç eden devasa orkinos sürülerinin geçiş yolu üzerinde bulunuyordu. Bu doğal zenginlik, Kyzikos'u antik dünyanın en büyük balıkçılık ve balık işleme merkezlerinden biri haline getirdi. Şehir, orkinos avcılığı, tuzlama ve garum (fermente balık sosu) üretimi sayesinde muazzam bir servet biriktirdi.3 Orkinos, Kyzikos için sadece bir besin kaynağı değil, aynı zamanda ekonomik gücünün ve refahının temel taşıydı.

Bu nedenle, MÖ 600 civarında kendi paralarını basmaya başladıklarında, şehirlerinin ekonomik DNA'sını oluşturan bu sembolü seçmeleri son derece mantıklıydı. Orkinos figürü, sikkenin üzerine vurulmuş bir "Made in Kyzikos" damgası gibiydi. Bu, paranın ağırlığının ve saflığının Kyzikos'un ekonomik gücü tarafından garanti edildiğini gösteren, anında tanınabilir bir marka kimliğiydi. "Kyzikene" olarak bilinen bu elektrum staterler, Pers darikleriyle birlikte uluslararası ticarette o kadar yaygın bir kabul gördü ki, antik dünyanın ilk "doları" veya "eurosu" olarak kabul edilebilirler . Bir tüccar, Atina'dan Mısır'a kadar herhangi bir limanda bir Kyzikene stateri sunduğunda, üzerindeki orkinos amblemi sayesinde herkes paranın değerinden ve kökeninden emin oluyordu.

Ancak Kyzikos'un nümizmatik dehası, sadece bu tutarlı markalaşmada değil, aynı zamanda bu markanın etrafında yarattığı inanılmaz sanatsal çeşitlilikte yatmaktadır. Arka yüzdeki basit kare damga (quadripartite incuse square) sabit kalırken, ön yüzdeki ana tasarım neredeyse her yıl değişiyordu. Bugüne kadar 270'ten fazla farklı ön yüz tasarımı kaydedilmiştir ve bu sayı her yeni keşifle artmaktadır . Bu tasarımlar, Yunan mitolojisinin ve sanatının adeta bir ansiklopedisi gibidir.

Bu zengin repertuarda neler yoktu ki? Zeus, Apollo, Herakles gibi tanrılar ve kahramanlar; grifon, sfenks, pegasus gibi mitolojik yaratıklar; aslanlar, boğalar, kartallar gibi güçlü hayvanlar ve hatta Skylla gibi deniz canavarları... Her bir tasarım, dönemin en yetenekli kalıp oymacılarının elinden çıkmış birer minyatür sanat eseriydi . Ancak bu tasarımların her birinde, ya ana figürün bir parçası olarak ya da altta küçük bir amblem olarak, o meşhur orkinos balığı mutlaka yer alırdı. Bu strateji, Kyzikos'a iki önemli avantaj sağlıyordu. Birincisi, sürekli değişen tasarımlar, paranın sahtesinin yapılmasını zorlaştırıyordu. İkincisi, bu sanatsal çeşitlilik, Kyzikene staterlerini sadece bir para birimi olmaktan çıkarıp, aynı zamanda estetik bir arzu nesnesine dönüştürüyordu.

Sonuç olarak, Kyzikos'un sikkeleri, antik dünyada başarılı bir markanın nasıl yaratılacağının dersini verir. Şehrin ekonomik temelini oluşturan bir sembolü (orkinos) alıp, onu paranın değişmez bir garantisi haline getirdiler. Ardından, bu sabit ve güvenilir markayı, sürekli değişen, sanatsal olarak göz alıcı tasarımlarla birleştirerek hem ticari güvenilirliği hem de estetik çekiciliği en üst düzeye çıkardılar. Kyzikos'un her bir sikkesi, bize şunu hatırlatır: Bir balık, sadece bir balık değildir; doğru anlatıldığında, bir imparatorluğun zenginliğinin ve sanatsal ruhunun sembolü olabilir.