GALATYA
"Doğu'nun Galyası" olarak bilinen Galatya, MÖ 3. yüzyılda Balkanlar'dan gelerek Anadolu'nun merkezine yerleşen Kelt (Gal) kabileleri (Tektosaglar, Tolistoboglar ve Trokmerler) tarafından kurulmuştur. Zamanla Helenleşen bu savaşçı halk, önce bir Roma müttefik krallığı, ardından da bir Roma eyaleti haline gelmiştir. Bu kültürel melezleşme, bölgenin nümizmatik mirasına da yansımıştır.
Galatya Darphaneleri
Galatya sikkeleri, kabile başkentleri olan Ankyra (Ankara), Pessinus ve Tavium'da ve bölgeyi yöneten krallar (Deiotaros, Brogitaros, Amyntas) adına basılmıştır.
Galatya Kralları - Kelt-Helenistik Kaynaşması
Galatya sikkeleri, farklı kültürlerin bir araya gelmesinin büyüleyici bir örneğidir:
-
Geç Başlayan Sikke Basımı: Galatlar, komşularına kıyasla oldukça geç bir tarihte, MÖ 1. yüzyılda kendi sikkelerini basmaya başlamışlardır. Bu, onların yerleşik devlet düzenine ve para ekonomisine geçişlerinin bir göstergesidir.
-
Kültürel Sentez: Sikkeler, tam bir kültürel sentez ürünüdür. Zeus, Herakles, Athena gibi tanrıların portreleri, sanatsal üslup ve Yunanca lejantlar tamamen Helenistik geleneğe aittir. Ancak bu Helenistik unsurların yanında, bazı sikkelerde (özellikle Kral Deiotaros'un paralarında) görülen belirgin oval Kelt kalkanı, Galatların kendi Galyalı miraslarına ve savaşçı kimliklerine yaptıkları gururlu bir vurgudur.
-
Kral Amyntas: Son Galatya kralı olan Amyntas'ın sikkeleri, bu Helenleşme sürecinin tamamlandığını gösterir. Sikkelerinde Herakles, aslan veya Athena gibi tamamen Helenistik nümizmatik diline ait figürler kullanılmıştır. Bu sikkeler, krallığın Roma tarafından ilhak edilmesinden hemen önceki dönemin bir yansımasıdır.