Skip to main content

WhatsApp Chat Button

Aslan ve Boğa Lidya Sikkelerindeki Güç Mücadelesi

Paranın icat edildiği topraklarda, tarihin ilk altın ve gümüş sikkelerinin üzerine işlenmiş bir sahne, binlerce yıldır nümizmatların ve tarihçilerin hayal gücünü meşgul eder: karşı karşıya gelmiş bir aslan ve bir boğa.

Lidya Kralı Kroisos (Karun) tarafından MÖ 6. yüzyılın ortalarında bastırılan ve "Kroiseid" olarak bilinen bu devrimci sikkelerin üzerindeki bu tasarım, basit bir hayvan tasvirinden çok daha fazlasıdır. Bu, antik Anadolu'nun iki büyük gücü arasındaki jeopolitik bir mücadelenin, bir krallığın diğeri üzerindeki hakimiyetini ilan eden cüretkar bir propaganda eyleminin ve tarihin metal üzerine kazınmış en eski siyasi manşetlerinden birinin hikayesidir.  

Bu güçlü sembolizmi çözmek için, sahnenin iki ana aktörünü tanımak gerekir. Aslan, Lidya'nın Mermnad hanedanının uzun süredir kullandığı kraliyet armasıydı. Antik dünyada gücün, krallığın ve asaletin evrensel bir sembolü olan aslan, parayı icat eden ve Batı Anadolu'nun en güçlü krallığı haline gelen Lidya için mükemmel bir amblemdi. Sikkelerin üzerine aslan figürünü yerleştirmek, paranın değerinin kralın sarsılmaz otoritesi tarafından garanti edildiğini göstermenin bir yoluydu.  

Sahnenin diğer aktörü olan boğa ise, Lidya'nın doğu komşusu ve en büyük rakibi olan, bir zamanların kudretli Phrygia (Frigya) Krallığı'nı temsil ediyordu. Boğanın Frigya ile olan bağlantısı, mitolojide ve sanatta kendini gösterir. En bilinen efsanelerden biri, Frigya'nın efsanevi kralı Midas'ın, Kimmer istilası karşısında krallığı yıkılırken boğa kanı içerek intihar ettiğini anlatır. Bu trajik son, boğanın Frig kraliyet kimliği için ne kadar merkezi bir sembol olduğunu vurgular.  

Bu iki sembol bir araya geldiğinde, Kroiseid'lerin üzerindeki sahnenin politik anlamı ortaya çıkar. Aslanın boğaya saldırdığı veya onunla karşı karşıya geldiği bu kompozisyon, açık ve net bir şekilde Lidya'nın Frigya üzerindeki üstünlüğünü ve hakimiyetini simgelemektedir. Bu, Kral Kroisos'un, babası Alyattes'in başlattığı Frigya topraklarını ele geçirme politikasını tamamladığını ve artık bölgenin tek hakimi olduğunu ilan etme biçimiydi. Tedavüle soktuğu her bir altın ve gümüş sikke, sadece bir ödeme aracı değil, aynı zamanda Lidya'nın zaferini ve bölgesel hegemonyasını taşıyan birer propaganda broşürüydü.  

Bu nümizmatik propaganda, dönemin tarihsel gerçekleriyle de örtüşmektedir. Kroisos'un hükümdarlığı, Lidya'nın gücünün zirvesine ulaştığı bir dönemdi. Krallık, Frigya'nın eski topraklarını ilhak etmiş ve Batı Anadolu'daki Yunan şehir devletlerini de kendine bağlamıştı. Kroiseid'ler, bu yeni ve genişlemiş krallığın ekonomik birliğini sağlayan standart para birimi olarak hizmet ederken, üzerlerindeki aslan ve boğa mücadelesi de bu birliğin hangi askeri ve siyasi zaferler üzerine kurulduğunu hatırlatıyordu.

Bu ikonik tasarımın ömrü, Lidya Krallığı'nın kendisi gibi kısa sürdü. MÖ 546'da Pers Kralı Büyük Kiros'un Lidya'yı fethetmesiyle Kroisos'un dönemi sona erdi. Persler, başlangıçta bu başarılı para sistemini benimseyip bir süre daha Kroiseid basmaya devam etseler de, İmparator I. Darius kendi imparatorluk reformları çerçevesinde bu tasarımı, Pers kralını bir okçu olarak gösteren kendi kraliyet imajıyla değiştirdi. Bu, bölgede yeni bir gücün hakim olduğunu gösteren bir başka nümizmatik hamleydi.  

Sonuç olarak, Lidya sikkelerindeki aslan ve boğa figürleri, antik paranın sadece ekonomik değil, aynı zamanda ne kadar güçlü bir siyasi araç olabileceğinin de ilk kanıtlarından biridir. Bu küçük metal diskler, bize bir güç mücadelesini, bir zaferin ilanını ve Anadolu'nun iki büyük krallığının kaderinin kesiştiği anın hikayesini anlatır.

Kaynak:
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/492918
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sardis