Lampsakos Stateri Kanatlı Denizatı Pegasus
Hellespontos'un (Çanakkale Boğazı) stratejik kıyılarında yer alan Lampsakos, antik Mysia bölgesinin en önemli liman kentlerinden biriydi. Konumu, onu Karadeniz ile Ege arasındaki hayati
deniz ticaret yollarının bir bekçisi haline getirmişti. Bu ticari canlılık, şehre önemli bir zenginlik getirdi ve bu zenginlik, Lampsakos'un antik nümizmatik dünyasındaki en sanatsal ve arzu edilen sikkelerden bazılarını üretmesini sağladı: altın staterler. MÖ 4. yüzyılda basılan bu sikkeler, sadece yüksek değerli birer ödeme aracı değil, aynı zamanda geç klasik dönemin Yunan sanatının en zarif örneklerini sergileyen minyatür başyapıtlardı.
Lampsakos'un nümizmatik tarihi daha erken dönemlere, elektrum sikkelerin basıldığı Arkaik döneme kadar uzanır. Şehir, MÖ 5. yüzyılda Atina'nın önderliğindeki Attik-Delos Deniz Birliği'nin önemli üyelerinden biriydi ve vergi listelerinde düzenli olarak yer alıyordu. Ancak şehrin nümizmatik açıdan altın çağı, MÖ 390'larda kendi otonom altın sikkelerini basmaya başlamasıyla geldi. Bu dönemde basılan altın staterler, antik dünyanın en güzel sikkeleri arasında sayılır ve Lampsakos darphanesinin teknik ve sanatsal ustalığını gözler önüne serer.
Lampsakos altın staterlerinin en belirgin ve tutarlı özelliği, arka yüzlerinde yer alan tasarımdır: kanatlı bir atın ön kısmı (protomu). Genellikle Pegasus olarak yorumlanan bu mitolojik yaratık, şehrin adeta bir arması haline gelmişti. Bu sembol, gücü, hızı ve belki de şehrin denizcilik ruhunun göklere uzanan bir yansımasını temsil ediyordu. Kanatlı at figürü, her zaman bir incuse kare (çukur damga) içinde, son derece dinamik ve zarif bir üslupla işlenmiştir.
Bu sabit arka yüz tasarımına karşılık, ön yüzler inanılmaz bir sanatsal çeşitlilik sergiler. Lampsakos darphanesi, Kyzikos'un elektrum staterlerinde görülen geleneğe benzer şekilde, ön yüzdeki ana tasarımı sık sık değiştirmiştir. Ancak Lampsakos'un farkı, bu tasarımların neredeyse tamamının olağanüstü yüksek bir sanatsal kalitede olmasıdır. Bu ön yüzlerde, Yunan panteonunun en önemli tanrı ve tanrıçalarının portreleri yer alır. Defne çelenkli Zeus'un görkemli büstü, zafer tanrıçası Nike'nin bir zafer anıtı diken dinamik figürü, Herakles, Athena ve diğer mitolojik figürler, dönemin en yetenekli kalıp oymacılarının elinden çıkmış gibi görünen bir ustalıkla betimlenmiştir. Bu tasarımlar, sadece dini birer gönderme değil, aynı zamanda şehrin Helen kültür dünyasıyla olan derin bağını ve sanatsal zevkini de yansıtan birer beyanattı.
Lampsakos'un bu kadar yüksek kalitede altın sikke basabilmesi, şehrin önemli bir ekonomik güce sahip olduğunu gösterir. Bu altın staterler, uluslararası ticarette, özellikle de Karadeniz bölgesinden yapılan tahıl ticareti gibi büyük ölçekli işlemlerde kullanılıyordu. Şehrin MÖ 4. yüzyılın sonlarına doğru bankacılık faaliyetlerinde de önemli bir merkez haline gelmesi, bu ekonomik canlılığın bir başka göstergesidir.
Büyük İskender'in fetihleri ve Helenistik dönemin başlamasıyla birlikte, Lampsakos gibi şehir devletlerinin özerk sikke basımı yavaş yavaş sona erdi ve yerini imparatorlukların standart paralarına bıraktı. Ancak Lampsakos'un altın staterleri, nümizmatik tarihinde silinmez bir iz bıraktı. Onlar, bir şehrin ticari zenginliğini, sanatsal vizyonunu ve kültürel kimliğini tek bir küçük metal parçasına nasıl sığdırabileceğinin en parlak örneklerinden biri olarak bugün bile koleksiyonerleri ve sanat tarihçilerini büyülemeye devam etmektedir. Her bir Lampsakos stateri, sadece bir altın parçası değil, aynı zamanda geç klasik Yunan sanatının zirvelerinden birine açılan bir penceredir.
Kaynak:
https://learn.apmex.com/answers/what-is-a-gold-solidus/
https://collections.mfa.org/objects/1524/stater-of-lampsakos-with-head-of-zeus
https://en.wikipedia.org/wiki/Pergamon
https://bmcr.brynmawr.edu/2023/2023.03.27/