Skip to main content

WhatsApp Chat Button

Büyük İskender'in Parası: Bir İmparatorluk Tek Bir Sikkeyle Nasıl Birleşti?

Tarih, nadiren tek bir kişinin iradesiyle bu kadar kökten değişmiştir. MÖ 4. yüzyılda Makedonyalı genç kral III. Aleksandros, bilinen adıyla Büyük İskender, on yıldan biraz uzun bir sürede Yunanistan'dan Hindistan'a

uzanan devasa bir imparatorluk kurdu. Bu imparatorluk, sadece askeri bir fetih değil, aynı zamanda dilleri, kültürleri ve ekonomileri birbirinden çok farklı olan onlarca halkın tek bir siyasi çatı altında birleşmesiydi.. Böylesine çeşitli bir coğrafyayı bir arada tutmak ve yönetmek, kılıç gücünün yanı sıra etkili bir idari ve ekonomik sistem gerektiriyordu. İskender'in bu soruna bulduğu en parlak çözümlerden biri, tüm imparatorlukta geçerli olacak standart bir para birimi yaratmaktı. Onun ikonik sikkeleri, sadece bir ödeme aracı olmanın çok ötesine geçerek, Helenistik dünyanın ilk küresel para birimi ve birleşik bir imparatorluğun en güçlü sembolü haline geldi.  

İskender'in fethettiği topraklar, her biri kendi yerel para sistemine, ağırlık standartlarına ve tasarımlarına sahip şehir devletleri ve satraplıklardan oluşuyordu. Bu karmaşık yapı, hem büyük ölçekli ticareti zorlaştırıyor hem de devasa ordusunun maaşlarını ödemeyi karmaşık hale getiriyordu. İskender, bu sorunu çözmek için imparatorluğunun dört bir yanındaki darphanelerde, Attika ağırlık standardına dayalı, ortak tasarıma sahip gümüş ve altın sikkeler bastırmaya başladı. Bu, Babil'den Mısır'a, Anadolu'dan Makedonya'ya kadar her yerde tanınan ve kabul edilen bir para birimi yarattı.

Bu imparatorluk sikkelerinin tasarımı, dikkatle seçilmiş güçlü bir propaganda mesajı taşıyordu. Gümüş sikkelerin (en yaygın olanı dört drahmi değerindeki tetradrahmilerdi) ön yüzünde, Nemea aslanının postunu başına geçirmiş genç Herakles'in (Herkül) portresi yer alıyordu.. Herakles, sadece insanüstü gücün bir sembolü değil, aynı zamanda Makedon kraliyet ailesinin soyundan geldiğini iddia ettiği efsanevi bir kahramandı. İskender, kendi portresi yerine Herakles'in yüzünü kullanarak, hem kendi ilahi soyuna ve meşruiyetine bir gönderme yapıyor hem de fetihlerinin gerektirdiği kahramanca gücü simgeliyordu..  

Sikkenin arka yüzünde ise, tahtında oturan, bir elinde kartal, diğerinde asa tutan tanrıların kralı Zeus tasvir edilirdi.. Bu görüntü, en üstün gücü ve evrensel egemenliği temsil ediyordu. Lejantta (yazıda) ise basitçe "ΑΛΕΞΑΝΔΡΟΥ" (ALEKSANDROU), yani "[Para] İskender'indir" yazıyordu. Bu tasarım kombinasyonu, açık ve net bir mesaj veriyordu: Herakles'in soyundan gelen ve onun gücüne sahip olan İskender, Zeus'un yeryüzündeki temsilcisi olarak bu topraklarda hüküm sürmektedir.  

Bu standart sikkeler, imparatorluğun dört bir yanındaki onlarca darphanede, Anadolu'daki Tarsus gibi stratejik merkezler de dahil olmak üzere, devasa miktarlarda üretildi.. Bu, sadece ekonomik bir entegrasyon sağlamakla kalmadı, aynı zamanda görsel bir birlik de yarattı. Mısır'daki bir tüccar ile Baktriya'daki bir asker, aynı parayı kullanıyor, aynı sembollere bakıyor ve aynı kralın otoritesini tanıyordu. Bu, farklı kültürleri "Helenizm" adı verilen ortak bir potada eriten en etkili araçlardan biriydi.  

İskender'in para sisteminin başarısı o kadar büyüktü ki, MÖ 323'teki ölümünden sonra bile mirası devam etti. İmparatorluğu kendi aralarında paylaşan generalleri (Diadokhlar), kendi krallıklarını kurduktan sonra bile uzun bir süre İskender'in adını ve ikonik Herakles/Zeus tasarımını taşıyan sikkeler basmaya devam ettiler. Kendi isimlerini ve portrelerini sikkelerin üzerine koymaya cesaret etmeleri on yıllar sürdü. Bu durum, İskender'in yarattığı para biriminin ne kadar güçlü bir uluslararası standart ve meşruiyet sembolü haline geldiğini göstermektedir. Lysimakhos gibi bazı halefleri, kendi sikkelerinde bile İskender'in tanrılaştırılmış portresini kullanarak onun mirasına sığınmaya çalıştılar..  

Sonuç olarak, Büyük İskender'in parası, bir imparatorluğun sadece kılıçla değil, aynı zamanda ortak bir ekonomi ve ortak sembollerle de bir arada tutulabileceğinin en parlak kanıtıdır. Herakles başlı o gümüş tetradrahmi, sadece bir ödeme aracı değil, aynı zamanda Helenistik dünyanın ilk küresel para birimi, bir propaganda başyapıtı ve farklı halkları tek bir imparatorluk kimliği altında birleştiren metalden bir elçiydi.

Kaynak:
https://en.wikipedia.org/wiki/Hellenistic_period
https://www.baldwin.co.uk/news/how-to-read-ancient-coins/
https://coinweek.com/coins-of-ancient-greek-pamphylia/
https://archaeology.brown.edu/native-publications/dating-coinage-alexander-great
https://www.ebsco.com/research-starters/military-history-and-science/sardes
https://coinweek.com/ancient-coins-first-official-coin/